Çevresel etki bilgisi, ürün, hizmet veya tesislerin
performans veya çevresel özellikleri üzerinde ayrıntılı ya da sınırlı bilgiler
anlamına gelmektedir. Bu bilgiler yazılı iddialar ve beyanlar, etiket veya
amblemler gibi birçok şekilde görülebilir. Bu bilgiler, yıllık raporlar,
gazete, radyo-televizyon reklamları, ürün kataloglarında ya da ürünlerin
üzerinde görüntülenebilir. Eko-etiketler şeklinde ortaya çıkan ve temel olarak
ürün ve hizmetler ile ilişkilendirilen bu bilgiler genellikle ürün ambalajında
ya da web sitesi, ürün kataloğu gibi referans olarak sunulabilecek yayınlarda
görüntülenirler.
Eko-etiketler, ürün ve hizmetlerin çevresel sicilleri
hakkında güvenilir bilgi sağlayan gönüllülük esasına dayalı, katılımcı, piyasa
temelli ekonomik araçları temsil ederler. Eko-etiketleme üreticiler, kamu,
sivil toplum örgütleri ve tüketiciler için önem arz eden bir araç olarak
görülebilir. Bunun
yanında birçok ülkedeki kamu ve sivil toplum örgütlerinin Avrupa Sürdürülebilir
Tüketim ve Üretim taslağı çerçevesinde eko-etiketlemeyi desteklemek için hangi
politika ve araçlara destek ve teşvik vermeleri gerektiğini bilmeleri beklenmektedir.
Tüketici boyutunda ise hem bireysel hem de kurumsal tüketicilerin piyasadaki
ürün ve hizmetlerinin gizli etkilerinin farkında olup bilinçli seçimler
yapmaları, böylece davranış değişikliği için piyasa teşviki sağlamaları
gerekmektedir.
Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) 1990’lı
yıllarda çevre etiketleri ile ilgili bir dizi rehberlik standartlarını
(sertifikasyon standartlarının aksine) geliştirdi. Bunlar:
· ISO 14020 –
tüm çevre etiketlerini içeren rehber.
· ISO 14021 – Tip II – kendinden beyanlı çevre
etiketleri (genellikle sadece bir nitelik içeren, bazen bir şirketin çevre
amblemi gibi).
· ISO 14024 – Tip I – çevresel açıdan önderlik
eden, hemen hemen çoğunun üçüncü parti amblemi tarafından ifade edildiği
çevresel etiketler.
· ISO 14025 – Tip III – genellikle bir matris
şeklinde detaylı bilgi içeren çevresel beyanlar.
Tip II olarak bilinen
çevresel beyanlar daha çok firmaların kendi bilgileri doğrultusunda beyan
ettikleri ve üçüncü kişi doğrulaması olmayan etiketleme tipleridir. Türkiye’de
bu etiketler yoğun olarak kullanılmaktadır. Fakat üçüncü kişiler tarafından
doğrulanmadıklarından tüketici açısından güven vermemektedirler. O nedenle Tip
I ve Tip III türü etiketlere bir yöneliş görülmektedir.
![]() |
Tip II ürün etiketleri |
Type III çevre beyanları, bir ürünün veya sistemin
çevresel etki değerlendirmesinin iletişimini sağlayan ve Çevresel ÜrünBeyanları (EPD) olarak bilinen bir araçtır. ISO 14040 serisi yaşam döngüsü
değerlendirmesi standartlarına dayanarak bir ürününün belirli çevre etkilerini
ölçüldüğü bir etiketleme olarak tanımlanır. Türkiye’de özellikle yapı ürünleri
sektöründen ilginin olduğu bu etiketleme türü birçok ürün için elde
edilebilmektedir. Daha çok firmalar arası alışverişlerde kullanılan bir etiketleme türü olarak
bilinir.
![]() |
Tip III Yapı ürünleri EPD belgeleri |
Tip I Eko-etiketlemenin amacı çevresel açıdan tercih
edilen ürünler için pazar avantajı yaratmaktır. AB Eko-etiketi (EU Ecolabel) ISO 14024
Tip I çevre etiketleme sistemi dâhilinde tanımlanır ve gönüllü bir etiket
sistemidir. Eko-etiketleme için hazırlanan kıstaslar çevresel faydaların yaratılmasının
temel taşlarındandır. Uygulanacak çevresel kıstasların seviyesi ürünlerin
yaklaşık 10-20%’sinin bu etiketi hemen alabilecek durumda olmalarına göre
düzenlenir. Kıstasların, ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerinin
düşünülerek geliştirilmiş olması tüketicilere çevreye en duyarlı ürünleri
seçmelerini sağlayan bir mükemmellik etiketidir. Tüm Avrupa ülkelerinde geçerli
olan ve Türkiye’nin rakibi olabilecek gelişmekte olan ülkelerde altyapı
oluşturma çalışmalarının yapıldığı AB Eko-etiketi ile ilgili haberler daha sonraki yazılarımızda yer alacaktır.
Dr. Hüdai Kara
Kurucu Ortak, Metsims Sustainability Consulting